6 Mart 2015 Cuma

Livemap Akıllı Kask


Sonunda bu akıllı teknolojiyi motosikletlere de uyguladılar. Ben tahmin etmiştim bu Android'i motosikletlere sokacaklarını ama işin böyle olacağını tahmin etmemiştim. Ben hatta çoğu motorcu diyelim, bu teknolojinin motorun kendinde, gösterge ve kontrol panelinde olacağını ön görmüşüzdür.

Aslında yapılmış olan bir teknoloji. Öyle ahım şahım bişey yok. Zaten savaş uçaklarının camlarında, vizörlerinde kullanılan bir sistem.



( F-35 Lightning II kokpiti ) 


Sistem, projektörümsü bir mercegin vizöre bilgileri yansıtmasıyla oluşuyor. Kaskın içinde bunun gibi bişey olacakmış.

Birkaç yıl önce Skully firması Al-1 adıyla bu teknolojiyi tasarlamıştı. O kask neoldu bilinmez...


Livemap isimli Rus firma bu sektörün gelişeceğine uyandı ve bir prototip yaptı. Firma halen isim bulunamamış bu kaska, geliştirme ve üretim için Rusya Bilim Bakanlığı'ndan epey bi miktar yeşillik almış. 280 bin dolar civarı. 

Livemap neyapmış bi bakalım... 



Kaskın içinde bi mercek var, vizöre şeffaf bir ekran yansıtıyor. Bu ekranda gps, navigasyon, nerdesin, nereye gidiyoruz, nerede hava nasıl falan filan var bunlar olmalı zaten.



Bunun dışında güzel yanları var. Apple'in Siri'si, Windows'un Cortana'sı gibi bir yazılımı olacak imiş ve ses ile cihazı kontrol edecekmişiz. Bu arada alet Android tabanlı. Düşünmek lazım...  Pili şarj edilebilir ve söküp takılan, yedekle degiştirilebilen falan bi pilmiş. "Digital Compas" diye bir hadise var. Videoda da görülüyor. Akıllı telefonlardaki pusula mevzusu. Kafayı nereye çevirirsen çevir haritayı gerçek istikamet üzerinde gösteriyor. Hoparlörü ile uyarılarda bulunacakmış.



Aletin içinde interfon, mp3, telefon baglantı falanda varsa tadından yenmez. Bilgisayarı, aklı, zekası dışında bakmak gereken bi kısım daha var. Ben bunu kafama takıyorum. 40km/h'dan sonraki kafa çarpmalarında direk beyin ölümü. E koruma nasıl? Baba adamlar malı DOT'dan, Avrupalıların ECE'sinden, Japonların JIS standartlarından geçirmişler. Hadi korumada iyi gibi görünüyor. Agırlık 1.5kilo. E normal o kadar alet edevat var. Büyüklük olarak normal bi kasktan fazla büyük olmayacakmış. Bunlar süper. Kötü olan, sürücüyü nasıl etkileyeceği. Sonuçta biz motosiklet kullanıcıları geniş bakış açısını kullanıyoruz. Ve 2 saniyeden fazla bir noktaya odaklanırsak ölürüz. Üretici İnsanların alıştıktan sonra bir sıkıntı çekmeden kullanacaklarını belirtmiş. Umarız öyle olur. Biz kullanmayız ama kullanan abilerin başına bişey gelsin istemem. Çünkü ben orda motorla bütünleşiyorum, tek parça oluyorum, navigasyona gerek yok, sonuçta mevzu bilinmeyenlere gitmek (tabi iyi anlamda). Makineyle arama bi teknolojinin, yapay zekanın, bilgisayarın girmesini istemem.

Rusya'da üretilen kask sadece ilk etapta, Amerika'da sadece İngilizce dil desteği ile satışa sunulacakmış. Ülkemize bu teknolojinin tamamen gelmesinin en az 5 senesi var. Fiyat için ön siparişte 1.500 dolardan falan bahsediyorlar. Evet bi kaska çok para. Yanında bi bilgisayar aldığımızı düşünürsek normal... Bu arada 2 adet 3000 mAh batarya var. Ve tahmin edin nerede? Tam kulakların dibinde. Şu sıralar cepte patlayan Iphone'lar meşhur. Umarız korkunç anılar gerçekleşmez. Kulak önemli usta.



23 Şubat 2015 Pazartesi

Moto Bike Expo 2015

Her yıl gibi bu yılda 26 şubat-1 mart arası İstanbul Motosiklet Fuarında şenlik var. Moto Bike Expo. Yani motosiklet fuarı. Fuarda yok yok usta. Bi stunt bike'cı oglan vardı. Gelirmi bilmem. Gelmesede çok bişey kaybetmiş sayılmayız. Çogu motosiklet klübününde fuarda standı olacak imiş. Markaların getirdikleri yeni modellerden falan bahsetmiyorum. Bence en dikkat çekici 2 husus var. Birisi Barkın Bayoglu. AEA ekibi fuar boyu orada çekip yapıcak. Ayrıca canlı yayın ve söyleşi... Kaçırmayın derim. Bir diger mevzu ise Tarhan Telli. Baba adama hastayızda malı çok pahalı veriyo be. Ama haklı yaptıgı iş kolay degil. TT Costum Choppers'ında standı olacak imiş. Hemde 10.yıl özel. Bol bol parlak ikelaj görcez... Ayrılca yedek parça işindede yürüdü adam. Onlarıda bulabilirsiniz. 4 günlük fuarın bence her günü ayrı bi eğlence olur.

Merak buyurdugunuz yere gelelim. Fiyat hafta içi 15 hafta sonu 25 gayme. Beleşcilerede müjde veriyim bi motosiklet dergisinin içinden bilet çıkıyomuş araştırın bulun. Sabah 10 ile akşam 8 arası ziyaret edebilirsiniz. Bi motosiklet bayisinin sözü vardı bilet için. Eger ayarlarsa bizde ordayız. Bol bol foto çekip firma yetkililerini rahatsız ederiz artık. İyi eğlenceler...

ayrıntılı bilgi için : Moto Bike Expo

16 Şubat 2015 Pazartesi

Bileği Bükmek 2 Keith Code (A Twist of the Wrist II)

Keith Code'un yazıp malesef Türkçe'ye çevrilmemiş efsane, satış rekorları kıran "yüksek performanslı motosikletleri kullanım temelleri" konulu kitabın A Twist of the Wrist'ın yani "Bilegi Bükmek", 2.si geldi ve Türkçe!







CSS diye bir mevzu var usta. California Superbike School. Dünya çapında bir motosiklet eğitimi. Ülkemizede belirli dönemler gelip İntercity'de egitim veriyor. İşte kitabın yazarıda CSS'nin kurucularından. 1.si çok tuttu ülkemize az geldi, yabancı dilin yoksa bu güzel kaynaktan mahrum kaldın, internette pdfini bulcam diye debelendin durdun. Umarım 2.si ülkemizde çok satar. Çünkü gerçekten okunması gereken bi kaynak. Motosiklette "bitti ben artık herşeyi biliyorum" diye bir şey yoktur. Biliyorum diyen adam ölür. Bizde ortam böyle.

Bu kitabı okuduktan sonra biliyorum diyenlerin bile "haaa bak bu yuzden boyle oluyomuş bunu boyle yapsak boyle olurmuş" dedilerini duyduk.

“… ön freni kullanmanın son derece tehlikeli olduğuna da uzun süre boyunca inanıldı. Bu tavsiye karşılıksız veriliyordu, özellikle de yeni sürücülere, genellikle de motosiklet bayilerindeki satıcılar tarafından! Bazı guruplar içinde, bu konu yüzünden yumruk yumruğa kavgaya bile girebilirdiniz. Şimdi ise tabii ki durdurma gücünün aslan payına ön frenin sahip olduğunu herkes biliyor!”
Keith Code

Ayrıntılı bilgiyi bi zahmet Motoron dergisinden ögrenin. Hem CSS eğitimi hemde bu kitabın ülkemizdeki sorumlusu o dergidir.

Ve en önemli kısım. Fiyat. Mükemmel bi kitap bence bu fiyata ucuz. 50TL.
Ayrıca css'yi merak eden olursa oda sanırım 3bin 4bin tl civarı. Oda pek pahalı değil. Sonuçta piste çıkıp profesyonel insanlarla, ustalarla birlikte kullanıyosun. Orda kullanılan bikaç saat bir ömre bedel...





Buda heryerde bulunan kitap açıklaması :
Bileği Bükmek” size neyi çağrıştırıyor?

Çoğumuzun aklına ilk gelen zafer kazanmaktır. Aslında kısmen doğru; söz konusu motosiklet olduğunda Keith Code’un İngilizce’den Türkçe’ye çevrilen Bileği Bükmek II/ A Twist Of The Wrist II adlı kitabı her tarzda motosiklet sürücüsü için gerçekten bir zafer niteliğinde. Motoron Motosiklet Kültürü Dergisi tarafından Türkçe’ye kazandırılan bu eser; genel anlamda sürüş tekniklerini ve özel olarak da viraj eğitimi gibi spesifik bir konuyu ele alması bakımından da bir ilk.

Kitap; genelde tehlikeli durumlarda bizi koruduğuna inandığımız kurtulma reaksiyonlarının aslında motosiklet kullanırken nasıl gerçek bir düşmana dönüştüğünü, gaz kontrolü, yönlendirme, görüş ve frenleme gibi konuları ele alıyor. Motosiklet gibi sınırlı özel sektörün bir elin parmaklarını geçemeyecek yayınlarından farkı ise; içindeki tüm bilgilerin aslında motosiklet sürüşü ile ilgili zihninizde yarattığınız ve iç güdüsel olarak sürüşünüze yansıyan engelleri kaldırması. Bu önemli çünkü gerçek anlamıyla “Bileği Bükmek” burada devreye giriyor; kolunuzun ve bileğinizin sürüş esnasında sandığınızdan çok daha fazla şey ifade ettiğini kitabı okuyunca göreceksiniz.

Toplam 26 bölümden oluşan Bileği Bükmek II; her bir bölümünde aslında motosikletle ilgili sanrılarınızı yüzünüze vuruyor ve temelde size kendi kendinize nasıl düşünmeniz gerektiğini öğretiyor. Kitabın içindeki tüm bilgiler ilk bakışta yalnızca teknik bilgiler olarak görülebilir ama bu bilgileri sürüşünüze uyguladığınız anda gerçekten işe yaradığını göreceksiniz.

Tüm yönleriyle ele alındığında “Bileği Bükmek II” bir başvuru kitabıdır. İsmi sizi yanıltmasın; kitap, 1983 yılında Keith Code tarafından yayınlanan “A Twist Of The Wrist” kitabının yine aynı yazar tarafından daha da genişletilerek 1993 yılında tekrar yayınlanmış halidir. Motoron Motosiklet Kültürü Dergisi tarafından Türkçe’ye kazandırılan kitap ilk baskısına oranla çok daha fazla gerçek sürüş teknolojileri ve sürücü sorunları ile ilgileniyor. Bu bakımdan, “Bileği Bükmek II” yanınızda taşıyabileceğiniz, motosiklet kullanmaya devam ettiğiniz sürece her sayfasını yeniden okuyacağınız ve teknik olarak motosiklet kullanımının kritik noktalarına değinen bir başucu kitabına dönüşüyor, hem de uzun yılların getirdiği tecrübeler ve gerçek hikayelerle…

13 Ocak 2015 Salı

Motorcuların %1'lik kısmı: 'One-percenter'



Madem motosiklet blogu yapıyorum, madem ilk yazımı yazıyorum şöyle güzel bi konu olsun dedim. Benim de savunmuş olduğum ve içinde bulunduğum "%1er". Esaslı gruptur vesselam...

%1 herhangi bir şahısa, ülkeye, kente ait bir terim, motosiklet kulübü veya bir topluluk değildir. Evrensel bir slogandır. %1'ciler kimisine göre serseri, alkolik, kendilerine ve çevresindekilere zarar veren, yakıp yıkan motorcu tayfa olarak bilinse de onlar; motosikleti bir yaşam tarzı olarak görmüş, onu bir parçası olarak görmüş sıkı motosiklet kullanıcılardır. Yahu burada bir çelişki var. Şimdi, usta %1 demek bir motosiklet felsefesi demek değil mi? E asıl motosiklet felsefesinde, tabi sonuçta bu felsefe, herkes farklı düşünüyor olabilir ama yani genelde motosiklet felsefesi demek demir atına atlayan yalnız kovboyun haksızın yanında savaşması değil miydi? Aslında motorcu yalnızdır! Buna inandığım halde savunduğum %1 gibi birçok grup motorcuların bir arada olmasını savunur. Neyse bu başlı başına bi konu. Onuda ayrı bir yazıda incelerim.

%1'cilerin doğuşu 1947 temmuzunda Kaliforniya'nın Holister kasabasında Amerikan Motosiklet Birliği (AMA) tarafından düzenlenen organizasyona dayanır. Bu motosiklet etkinliği sonrasında, motorcuların bir kısmı, sözde polis olaya el koyana dek fazla alkolün etkisiyle kasabayı ele geçirmiş; caddelerde yarışmış; bir sürü insanı yaralayıp, kazaların olmasına neden olmuşlardır. Life adlı dergi İri yarı, sakallı, dövmeli, sarhoş adamın Harley-Davidson motorunun üzerindeki fotoğrafının altında sadece 115 kelimelik makale, "Haftalık olaylar" başlığında yayınlandı. Bütün ülkede büyük bir gürültü koparttı.



Aslında olay ters yönlü anlatılmıştır. Biz motorcuların yalancısıyız... Motorculara göre olay şöyle gelişir. Kötü organizasyon ve fazla katılımcı sonucu yatacak yer ve yiyecek bulamayan bir grup motorcu sokakta sabahlamak zorunda kalır. Motorculara göre öfke alkolden değildir. Alkolü her zaman aldıklarını iddia ederler. Öfke hiçe sayılmalarından doğmuştur ve kavgaların bir kısmı bu nedenle gerçekleşmiştir.

Life'ın haberinden sonra Amerikan Motosiklet Birliği bir açıklama yapmak zorunda kalır...

" ... Motorcular yasalara saygılı iyi vatandaşlardır. Bu kargaşayı yaratanlar olsa olsa motorcuların %1'lik kısmıdır. %1'lik kısıma bakıp hepimizi yargılamayın..."

Bu sözlerin ortalığı yatıştırması lazımdı. Fakat, bu bir hakarettir!
Motorcular bu duruma alınmaz, hiç bir yere saldırmaz. Sadece kabullenirler.

"Evet, biz %1'iz..."



Hemen deri montlara "%1'er" logoları yapıştırılır.

İşin garip yanı AMA'nın arşivlerinde böyle bir açılamaya rastlanmamaktadır. AMA'nın halkla ilişkiler müdürü Tom Lindsay şöyle bir açıklama yapar: " Bize mal edilmiş olan 'one-percenter' terimi hiçbir AMA elemanı tarafından basına verilmemiştir. Verildiği hakkındaki sözler uydurmadır."

'One-percenter' yani %1'ci terimini benimsemişlerdi. Bu onların kötü insanlar oldukları anlamına gelmiyor. onlar, sadece motosikletlerini haftada 7 gün her hava şartında süren, eğlenmeyi seven topluma sıra dışı gibi gösterilen, ama kendilerine göre normal olan kişilerdi. yurt dışında 80'lerde yasa yapıcılar, %1'ci nin anlamını, neyi temsil etmesini istiyorlarsa, ona uygun olarak değiştirdiler. anlamın, gerçek dışı olmasına önem vermeyerek, %1'cileri topluma ve mahkemelere kötü insanlar olarak tanıttılar. bu da doğal bir tepkiye dönüştü. kendilerini %1' ci diye adlandıran motorcular "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" felsefesi ile hareket etmeye başladılar.

Dünya'da halen "%1er" logolu motorculara rastlanabilir. Sanırım yurtdışında en büyük temsilcisi Hells Angels. Ülkemiz'de ise en büyük örneği "Anatolian Tigers MC" isimli motosiklet kullanıcıları derneğidir. Bu grubun üyelerinin montlarında bol bol %1er logosu görebilirsiniz. Anadolu kaplanları resmi sitelerinde mevzudan şöyle bahsetmişlerdir: " Yurt dışında olduğu gibi %1'cilerin agresif kişiler olduğunu söylemek tamamen kusurlu bir düşünce tarzıdır. "Anatolian Tigers MC" bir motosiklet kulübüdür ve kulübümüzün amaçlarından birisi %1'ci hayat tarzını çoğaltmaktır."

Bunu dedim diye Anatolian Tigers üyesi falan sanmayın haa. Ben hiç bir gurubu üye değilim. Olmamda. Sonuçta motorcu, demir atına atlayıp haklının yanında savaşan yalnız kovboydu... Ha bunu dedim diye de asosyal sanmayın .Motorcu dostlarla, arkadaşlarla, bir arada oturup bir şeyler yiyip içerken motosiklet hakkında konuşmakta çok iyi olur. Neyse fazla uzadı. Sonuç olarak %1 iyi bir şey fakat siz yinede uzak durun be. Hani ne olur ne olmaz, motorcu sonuçta. Çeker silahı sıkar iki el. Sonra uğraş dur. Görüşmek üzere, iyi gazlamalar... 

Edmundo'nun Motosiklet Blogu


Merhaba. Ben Edmundo. Yakında bu blogda motosikletlerle ilgili bir şeyler yapacağım. Fotoğraf, teknik bilgi, boş geyikler, motosiklet felsefesi, tamiri, sürüşü, test yazısı, otu, boku falan filan bi ton bişi. Tahmin ediyorum ki kimse siklemiycek. Ama olsun ben yazıyım da, belki ilerde kendi kendime okuyup okuyup eskileri hatırlarım. Belkide birilerine ulaşabilirim. Kim bilir. Ayrıca sadece boş yazıda değil yani. Pod ve motovlog yayınları hazırlayacağım. Motovlog'da neyse, birisi çıkarmış ortaya öyle bi vlogdur gidiyor. Neyse onuda yaparız. Bunlar için tabikide daha erken. Hatta ileride belki bi grup kurup arasıra toplanırız. Belki apaçi dolu bi kapalı grubumuz olur. Ha fena olmaz dimi? Görüşmek dileğiyle. İyi gazlamalar...